İnsanlık tarihinin, en zor, meşakkatli ve vicdani sorumluluk taşıyan, öğretmenlik mesleğini seçen ve bu görevi hakkıyla yapmaya çalışan, vefakar ve cefakar öğretmenlerdir.         

          Bugün 34.yıldönümünü kutlamakta olduğumuz öğretmenler günü öncelikle öğretmenlerimize ve milletimize barış, mutluluk, sağlık ve huzur getirmesini dilerim.

          İnsanların ve ülkelerin geleceklerinin şekillenmesinde ve oluşumunda en önemli unsurlardan birisi de eğitim ve öğretim faaliyetleridir.

 

           Eğitim, özellikle insan eğitimi öyle bir değerdir ki ! İnsanın yaşamı için gerekli olan hava, su ve ekmek gibi hayatın vazgeçilmezleri arasındadır.

 

           Bu nedenle milletlerin ve ülkelerin bu ulaştıkları refah seviyeleri mutluluk ve huzurlarının sağlanması, kültür ve medeniyetteki yerleri ve değerleri eğitime ve öğretmene verdikleri önemle cok yakından ilgilidir.

           Ülkelerin ve toplumların modernliği, çağdaşlığı, saygınlığı ve iç huzuru o ülkenin eğitimli insanlarıyla ölçülmektedir. Kim ne derse desin, eğitim ve öğretimin temel taşı öğretmendir.

 

          İnsana ve topluma zarar veren davranışlardan korunmak, ahlaki sorunları ortadan kaldırmak, aile yapısını ve kamu düzenini sağlamak, toplum barışını dinamitleyen zulüm, haksızlık, kan davası, gasp, soygun, şiddet, içki, kumar, hırsızlık, kin beslemek, yetim malı yemek, yalan , fuhuş , gıybet ve terör gibi kötülüklerden yine eğitim ve öğretmenlerimiz sayesinde uzaklaşabilir ve kurtulabiliriz.

          Öğretmen bir bahar güneşi gibidir. Güneş havaya, suya, insana nasıl bir ışık  verir, bunun sonucunda o kış ayında toprağa nasıl bir can gelirse, işte öğretmende öyle bir can suyu verir topluma. Gazi m.kemal’in söylediği gibi
 “benim asıl anlatılacak yanım öğretmenliğimdir. Topluma, milletime öğretmenlik yapabiliyorsam, beni bu özelliğimle anlatın, yoksa kazandığım zaferler yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pekde önemli değildir” derken, mustafa kemal’in bu sözü  peygamber efendimizin bir hadisi şerifini hatırımıza getirmektedir. Bu hadisi şerifte peygamberimiz  (kıyamet gününde alimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, alimlerin mürekkebi şehitlerin kanından daha ağır gelir) hadisi öğrenmenin, özellikle öğretmenin her anlamda ne kadar önemli ve yüce bir meslek olduğunu ortaya koymaktadır.

 

          Çok değerli öğretmen arkadaşlarım gerçekten cok zor, meşakkatli, stresli ve çalışırken özverili sabırlı olmamız gererken bir göreve talip olduk. Bizler hem çok çalışmalı, hem de dünyadaki değişimlerine gelişimleri çok yakından takip etmemiz gerekmektedir. Önceki yıllarda bir sınıf, kara tahta, tebeşir ve karşımızda öğrenmeyi bekleyen öğrencilerimiz olduğunda eğitim ve öğretim faaliyetleri başlar, devam ederdi ve yine o döneme göre başarı elde edilirdi.

Ancak günümüzde özellilke 21.yüzyılın ortalarına doğru öğretmen dünyadaki gelişmeleri takip eden, sınıfında modern teknolojik materyal ve ekipmanları kullanabilen, öğrencisinin beş duyusuna hitap eden hayatın zorluklarını yenmesini bilen, öğreten ve insanı sevmenin en az bilgi kadar önemli olduğunu öğreten olmalıdır.

 

         Öğretmen gelişmişliğin temel taşıdır. Kaliteli öğretmen yetiştirmeyi kendisine hedef seçmeyen ülkeler er geç yıkılmaya ve tarih sayfalarında unutulmaya mahkümdür. Uygarlık ne kadar şatafatlı kalıplar içinde sunulursa sunulsun, yasalar kanunlar ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlansın, uluslar ne kadar seçkin liderler yetiştirirse yetiştirsin, toplumu eğitecek, aydınlatacak öğretmeni yetiştirmedikçe ülkeler ve toplumlar asla başarılı olamaz.